21 Gün Gerçekten Yeterli mi?
Alışkanlıklarımız bireysel hayatımızın var olma unsurlarıdır. Bazıları ise ne yazık ki fiziksel veya duygusal zararlar vermektedir. Alkol, uyuşturucu, şeker, tatlı, sigara vb. bunlardan birkaçıdır.
Alışkanlıklarımız bireysel hayatımızın var olma unsurlarıdır. Bazıları ise ne yazık ki fiziksel veya duygusal zararlar vermektedir. Alkol, uyuşturucu, şeker, tatlı, sigara vb. bunlardan birkaçıdır.
Covid-19 veya Kovid-19 olarak bilinen Coronavirüs, Çin merkezli ortaya çıktıktan sonra çok hızlı bir şekilde dünyayı sardı. Salgın, binlerce insana bulaşıp, çok sayıda can almaya devam ediyor. Ülkeler salgını önlemek için birtakım önlemler alırken, Coronavirüs (Yeni Koronavirüs Hastalığı ) ve bu önlemler yaşam kalitemizi de bir şekilde etkiliyor. Kaliteli Yaşa olarak etraflıca Koronavirüs’ü, etkilerini, özellik ve son durumunu, yaşam kalitemize olan etkilerini ve de korunma yollarını elimizden geldiğinde ele aldık.
Sıradan geçen bir gününüzü düşünerek başlayalım. Hayatın her anı sayılarla dolu, değil mi? Gün saymakla başlıyor, adım sayıyor, para sayıyoruz. Kalori, saat, hesap, zaman derken saymakla bitiremiyoruz. Birçok şeyi sayıp, kontrol altında tutmaya çalışıyoruz. Peki hiç bir gün içerisinde kaç kez gülümsediğinizi saydınız mı? Bu, size mantıksız mı geliyor?
Siz de bazılarımız gibi sabah uyanır uyanmaz kahveye sarılanlardan mısınız? Yoksa bazılarımız gibi güzel bir kahvaltı ile güne başlayanlardan mı? Güne nasıl başlarsanız başlayın ama sabah aç karnına kesinlikle tüketmemeniz gereken bazı besinler var.
Verimli uyku, tüm canlıların yaşamını sürdürmesi gereken yegane gereksinimlerdendir. Hayatımızın önemli parçası olan uykudan %100 verim elde etmediğimiz zamanlarda vücut birtakım sorunlar göstermeye, hayatımız olumsuz etkilenmeye başlar. Dünya nüfusunun birçoğu uykuya adeta aşıktır. Akşam olması gereken saate uyuyup, sabah erken saatte uyanmak ise adeta mücize niteliğindedir. Geç uyuma, erken uyuma, uyanamama, uyuduğu halde uykuyu alamama, …
Yıllık ortalama dünya genelinde çeşitli şiddetlerde 1 milyonu aşkın deprem meydana gelmektedir. Los Angeles, New York, Tokyo, Delhi, Şanghay ve İstanbul gibi büyük kentler deprem fay hattı üzerinde yer almakta ve dünyanın en büyük nüfusunu barındırmaktadır.
Yorgunluk ve tükenmişlik denilen his, modern zamanın gerekliliklerinden mi gerçekte? Birçoğumuzu çepeçevre saran, etkisi altına alan yorgunluk ve tükenmişlik hissi, son 10 yılda beklenenen daha hızlı ve geniş kitlelere yayıldı.
Pozitif Psikoloji, bireyin olumsuz, sorunlu ve eksik yönlerini olumlu özelliklerine ve güçlü yönlerine odaklama, erdem duygusunu geliştirme yaklaşımıdır. Geleneksel psikoloji gibi "Hastalık Modeli" yerine "Sağlık Modeli" ilkesini temel alır. Pozitif Psikolojinin temel amacı, hayatı değerli, yaşanabilir, manalı ve kaliteli bir hale getirecek şeyleri araştırmak ve insanların olumlu, güçlü, geliştirilebilir yönlerine odaklanmaktır.
Kundalini, Sanskritçe kökenli "gizemli" anlamına gelen sözcüktür. İnsan bedeninde varlığı kabul gören gizemli evrim enerjisini, insan organizamasında uyuyan ve hareketsiz potansiyel güç halini ifade eder. Omuriliğin en alt kısmında üçgen sakrum kemiğinde bulunan rahatlatıcı, annesel ve saf yaşamsal enerjiyi belirtmek için kullanılmaktadır. Kundalini, bireyi dengeli, pozitif içsel yaşam kalitesine sevk eder. Kişinin yaşam kalitesinin forma girmesine yardımcı olur.
Kimi zaman hayat yaşanılmaz hal alır. Her şeyin ters gittiğini düşünür ve karamsarlık içine düşeriz. Motivasyon düzeyi bir türlü artış göstermez. Ancak her daim takip edilecek bir umut yolu vardır, olmalıdır. Motivasyonumuz bitse bile bu durumu kâra dönüştürmek, fırsatları değerlendirmek bizim elimizdedir. Motivasyonun düşük olması bile aslında bazen fayda sağlar.