Dünyanın en büyük felaketlerinden koronavirüs

Coronavirüs (Koronavirüs) COVID-19 ve Yaşam Kalitemiz

Covid-19 veya Kovid-19 olarak bilinen Coronavirüs, Çin merkezli ortaya çıktıktan sonra çok hızlı bir şekilde dünyayı sardı. Salgın, binlerce insana bulaşıp, çok sayıda can almaya devam ediyor. Ülkeler salgını önlemek için birtakım önlemler alırken, Coronavirüs (Yeni Koronavirüs Hastalığı ) ve bu önlemler yaşam kalitemizi de bir şekilde etkiliyor. Kaliteli Yaşa olarak etraflıca Koronavirüs’ü, etkilerini, özellik ve son durumunu, yaşam kalitemize olan etkilerini ve de korunma yollarını elimizden geldiğinde ele aldık.

Coronavirüs – Koronavirüs, Korona Virüsü, Corona Virus, Covid-19, Kovid-19 vb. Yazımların Hangisi Doğru?

Öncelikle İngilizce kaynakların büyük çoğunluğunda terimsel olarak bir bütünlük bu salgın hastalık için oluşmuştur. Genel yaygın kullanım ise “Coronavirus” şeklindedir. Fakat Türkçe birçok haber, makale, sağlık bilgisi, paylaşım, duyuru ve yorum gibi türlerin birçoğunda ne yazık ki bir bütünlük henüz oluşmuş değil, aksine ciddi bir dağınıklık var. Bu yüzden öncelikle bu hastalık adının bir standarda oturtulması gerekiyor. TDK (Türk Dil Kurumu), TDD (Türk Dil Derneği), TDH (Türkçenin Diriliş Hareketi) gibi dilimizin gelişim ve varlığının devamını sağlama konusunda gayretli, başarılı oluşumlarımızın bu salgın hastalığın doğru yazım ve kullanımına dair bir öneri sunması, paylaşımda bulunması elzemdir.

Biz, kendimizce en doğru yazımı bir standarda oturtmak için 2 kullanımı tavsiye etmekteyiz. Dil konusunda uzman birimlerimizden gelen bildirim ışığında yeniden güncelleyeceğiz. Konunun önemine vurgu yapan “artanmajor” kullanıcı adlı EkşiSözlük üyemizin ele aldığı inceleme ve kullanım tavsiyesi de incelenerek bize göre;

  • Koronavirüs
  • Kovid-19 şeklinde olmalı ve bitişik yazılmalıdır. Öncelikle “Coronavirüs” yazımını kesinlikle doğru bulmuyoruz ki, Türkçe dilbilgisi ve yazım kurallarımızı uymayan bir kullanımdır. “C” ile yazıp, “K” sesi olarak okuma yapısı dilimizde mevcut değildir.

Koronavirüs (Kovid-19) Nedir?

Koronavirüs, daha önceki yıllarda tanımlanmış ve tespit edilmiş ama 2019 yılının Aralık ayında Çin Halk Cumhuriyeti‘nin Vuhan (Wuhan) isimli kentinde ilk görülüp, tüm dünyaya yayılan ve ciddi tehlike arz eden salgın, öldürücü hastalığın adıdır. Orta ve ileri düzeydeki belirtileri öksürük ve ateş; daha ağır vakalarda ise zatürre gibi birtakım hasar verici belirtileri söz konusu olup, solunum hastalığı, grip gibi rahatsızlıklar olarak görülür.

Koronavirüs Nasıl Yayılır?

Koronavirüs için aynı zamanda yeni koronavirüs de denilmektedir. Öncelikle bu hastalığın bulaşıcı olduğu ve ölümle sonuçlandığı bilinen bir gerçek. Bulaşma yolları ise kaynak kişinin (virüs taşıyan hasta) öksürmesi, hapşırması, temas etmesi, tükürüğü, burun akıntısıdır. Hızlı yayılım gösteren ve 14 – 21 gün arası kuluçka süresi bulunan virüs türüdür. Kirli eller ile göz, burun ve ağız bölgelerine dokunmak tehlike arz eder.

Koronavirüs Tanısı Tanı Konur?

Birçok üçüncü dünya ülkesinde ne yazık ki, Koronavirüs tanı testi yapılamamakta olup, elde edilen örnekler tanı yapabilen ülkelere gönderilmektedir. Tanı için gerekli moleküler testler ülkemizde mevcut olup, yalnızca Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Ulusal Viroloji Referans Laboratuvarında bu testler yapılmaktadır.

Koronavirüs En Temel Belirtileri Nelerdir?

En sık karşılaşılan belirtileri;

  • öksürük,
  • nefes darlığı,
  • ateş,
  • şiddetli zatürre,
  • ağır solunum yetmezliği,
  • böbrek yetmezliği,
  • aşırı halsizlik ve yorgunluk,
  • Grip,

Netice: Ölüm ile sonuçlanmaktadır.

En Çok Kimleri Etkilemektedir?

Elde edilen verilere göre ileri yaş grubu ve kronik (astım, diyabet, kalp hastalığı vb.) hastalığı bulunan bireyler risk grubu arasındadır. Birçok yaştan kişiye virüs bulaşsa da bu belirttiğimiz yaş grubunda ciddi boyut kazanmakta, hastalık ağır seviye ilerlemekte ve büyük olasılıkla ölümle sonuçlanmaktadır. İlk başlarda %10-15 oranında hastalık ağır seyretmekte, yayılımı orta düzeyde devam etmekte idi. Ancak Mart ayı itibarıyla ne yazık ki, yayılma ve bulaşma oranı büyük bir hız aldı, ölümler ise artış gösterdi. Dünya ülkelerinin birçoğu mecburi karantina ve birtakım önlemler almak, alarm durumu oluşturmak zorunda kaldı.

Koronavirüsten Korounma Yolları

Hastalığa yakalanmamak için yapılması gereken birkaç basit adım bulunuyor. Akut solunum yolu enfeksiyonunun bulaşmasını önlemek, riski azaltmak için öncelikli önlemler arasındadır. En temel uygulama adımı ise el, beden ve çevre temizliğidir. Ellerin en az 20 saniye boyunca yeterli oranda sabun ve suyla yıkanması gerekmektedir. Çok sık olmamakla beraber el antiseptiği, dezenfektanlar kullanılmalıdır.

Su olmadığı, bulunamadığı durumlarda ne yapılmalı?

Suyun bulunmadığı durumlarda ise alkol bazlı el antiseptiği ve ıslak mendil kullanılmalıdır. Antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek olmayıp, normal kalıp veya sıvı el sabunları yeterlidir.

  • Farklı cisimlerle temasta, bilgisayar ve telefon kullanımında, dışarı çıkıp, toplu mekanlarda bulunulduğunda eller iyice yıkanmadan asla ağız, burun ve gözlere dokundurulmamalı, yine yıkanmadan yemek yenilmemelidir.
  • Hastalık türü ne olursa olsun hasta bireylerle doğrudan temastan bu süreçte kaçınılmalıdır.
  • 1 metre, 3 adım sosyal mesafe kuralı korunmalıdır.
  • Hastane, eczane, cami, kafe, sinema vb. mekanlara uğradığınızda mutlaka ellerinizi ve yüzünüzü iyice yıkamalısınız.
  • Dışarı çıkarken maske ve eldiven kullanılmalıdır.
  • Öksürme, hapşırma, aksırma gibi durumlarda el ve burun tek kullanımlık kağıt mendil ile veya o an bulunamıyorsa dirsek içi ile kapatılmalıdır. Kalabalık mekanlara mümkün oldukça girilmemelidir.
  • Çiğ – az pişmiş hayvansal gıdalardan uzak durulmalı, tüketmekten kaçınılmalıdır.
  • Bağışıklığı kuvvetlendiren gıdalar ve bol sıvı tüketilmelidir.
  • Yemekler iyi pişmiş, iyi temizlenmiş ve doğal olmalıdır.

En Riskli Alanlar

Hastalığın bulaşması ve hızla yayılması için tehlikeli alanlar toplu faaliyet gösterilen mekanlar, kalabalık ortamlardır. Ancak en riskli alanlar çiftlikler, canlı hayvan pazarları, hayvan kesim yerleri, hayvan satış yerleridir.

  • Seyahatiniz uzun-kısa olsun, otobüs, gemi veya uçak fark etmeksizin sonrasında mutlaka 14 gün kuralını uygulamalısınız. Bu 14 gün içerisinde şayet solunum yolu semptomu olması durumunda maske takılmalı, en yakın sağlık kuruluşuna başvuru yapılmalıdır. Seyahat durumu, gidilen mekanlar doktora belirtilmelidir.

En Riskli Ülkeler

30 – 40 gün öncesine kadar en riskli ülkeler arasında Çin, Güney Kore, İran, Hong Kong (Çin Özerk Bölgesi), Japonya, İtalya, Singapur, Tayland idi. Ancak şuanda en riskli ülke diye bir ayrım ve liste yapmak manasızdır. Çünkü dünyanın büyük kısmını etkisi altına alan Koronavirüs, artık dışarıda her mekanı riskli hale getirmiştir. Gideceğiniz her ülke risk grubu arasındadır.

Uyarı!: 38 derece ve üzeri ateş, halsizlik, öksürük, nefes darlığı hissettiğiniz durumlarda ACİL sağlık kurumlarına başvuru yapınız (112 Acil Sağlık Hattı).

Türkiye’de Koronavirüsün Son Durumu

29 Mart 2020 itibarıyla Sağlık Bakanlığı’mızdan alınan verilere göre ülkemizde Koronavirüs yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı 108’i bulmuştur.

Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu
Kaynak: https://covid19.saglik.gov.tr/

Koronavirüs ve Korunma Yolları

Koronavirüs ve Korunma Yolları

Salgının Tedavi Süreci

Öncelikle Koronavirüs bir bakteri değildir. Dolayısıyla antibiyotikler hiç bir işe yaramaz. Şuan ise bu virüsün tedavisinde etkin çözüm, yöntem ve aşı bulunmuyor. Temel tedavi ise semptomatik tedavidir. Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere dünya ülkelerinin büyük kısmı tedavi yöntemleri ve aşı hakkında çalışmaları sürdürüyor. Ama henüz net bir tarih ve sevindirici bilgi mevcut değildir.

Temel olarak tedavi süreci bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasıdır. Bu kapsamda ise kaliteli uyku, dengeli ve kaliteli beslenme, fiziksel etkinlik önem arz ediyor.

MedikalPark Tarafından Hazırlanmış Koronavirüs Hakkında Bilinmesi Gerekenler ve Korunma Yöntemleri Afişi:

Koronavirüse Karşı 14 Kural

Kaynak: Rastgelelik Arama Motoru

Koronavirüs Canlı Takip ve Durum Haritaları

Google, Bing vb. arama motorları başta olmak üzere birçok yazılım, örgüt ve oluşum canlı koronavirüs haritası üzerine yazılım geliştirmiş durumdadır. İstediğinizi inceleyerek koronavirüsün dünya çapındaki yayılım ve durum tablosunu takip edebilirsiniz.

En yaygın bilinen Koronavirüs Canlı Takip Sistemleri için tıklayın.

Koronavirüs ve Yaşam Kalitemiz

Sağlık açısından ciddi biçimde yaşam kalitemizi olumsuz etkilediği bir gerçektir. Fakat koronavirüs önleme maksatlı alınan birtakım tedbirler söz konusudur. Gerek ülke yönetimi, gerek işyerleri ve apartman, konut yönetimleri, gerek yerel yönetimler bazında alınan çeşitli önlemler var. Bu önlemler salgına karşı fayda sağlasa da yaşam kalitemizi farklı biçimde etkilemektedir. Faydalı olabilecek etkileri olduğu kadar zararlı etkileri de bulunuyor.

Salgın Önleyici Tedbirler

#EvdeKalTürkiye #HayatEveSığar şeklinde birçok kampanya yapılmakta ve evde kalmamız öğütlenmektedir. Salgını önlemek için büyük önem teşkil eden bu tedbire ek olarak Cami, Sinema, AVM vb. mekanların kapatılması da başlıca tedbirler arasında. Kesinlikle gerekli olan bu önlemler bireysel olarak bizleri bazı eylemlerden de uzak tutmakta ve sosyalleşme serüvenimizi olumsuz etkilemektedir.

Çok fazla detaya girmeden koronavirüsü ve alınan önlemler kapsamında yaşam kalitemizi olumsuz etkileyebilecek olası durumlar;

  • Sosyal çevrenin bozulması,
  • Bireysel buhran,
  • İşsizlik,
  • İmkanı dar olanlar için psikolojik sorunlar,
  • Kendini ifade edememe vb.

Aslında sorunlu bir hal almasına neden olduğumuzda yaşam kalitemizi gerçekten olumsuz etkilemektedir. Ancak bu sürecin verimli yönetilmesi, gerçek manada yaşam kalitemize fayda sağlayabilecektir. Peki ama nasıl?

Evde kalmanız aileniz ile bolca kaliteli vakit geçirmenize, kendinizi geliştirmenize, bireysel fayda bazında yeni birtakım şeyler üretebilmenize vesiledir. Bu zamanı iyi değerlendirmemiz durumunda gerçekten kaliteli yaşama adım atabiliriz. Dünyamız için zaten fayda sağladığı, bizlere doğal olarak daha kaliteli bir yaşam alanı oluşmasına sebep olduğu bir gerçek. Nasıl mı?

Fabrikaların çalışmaması, nehir ve akarsuların, çevre ve havanın kirletilmemesi, insanlarca işgal edilen doğal alanların terk edilmesi ile vahşi yaşamın tekrar can bulması, denizlerin ve diğer tabiat alanlarının temizlenmesi, yeniden kendisini toparlaması bulunmaz bir nimettir.

Kuşkusuz ekonomik olarak ciddi bir sarsıntı geçireceğimiz, işsizlik ve açlığın hat safhaya yükseleceği öngörülmekte ama yine de sağlıklı bir çevrenin düne göre daha fazla bizleri beklediği bilinen bir gerçek.

Yanlış Bilinen Bazı Gerçekler

Yaz gelince koronavirüs bitecek. Maalesef ki böyle bir durum kamu teorisinden başka bir şey değil. Uzmanlar, durumun yazın da devam edeceği, hatta farklı boyut kazanabileceğini belirtiyor.

Sokağa çıkma yasağı koronavirüsü engeller. Ne yazık ki, bu sadece yayılımı azaltıcı bir önlem. Koronavirüsü bitirmeye yetecek tedbir değil. Aşı ve farklı tedavi yöntemleri gerekiyor.

Salgın son safhalarda. Bunu belirtmek henüz çok zor. Belki de henüz daha başındayız. Çünkü artan sayı ve ölümler, hızlı yayılım durumu virüsün başlangıcını henüz tamamladığını, orta aşamaya başlamak üzere olduğunu gösteriyor. Orta aşamada ülke nüfuslarının %10’una ciddi etki edebilecek bir durum söz konusu. Son safhada olduğunu söylemek için ise iyileşen sayısının çok daha hızlı ve fazla olması, ölen sayısında durma veya azalma olması gerekiyor. Ama durum tam tersi. Ölenleri ve bulaşanların sayısı hızla artıyor, yaş ortalaması daha da genç bireylere inmektedir.

Virüsü Amerika bilerek geliştirip, Çin ekonomisini yok etmek için attı ve kontrolden çıktı. Safsata ve kamu öyküsü gibi duran bir söylenti diyebiliriz. Gerçekli payı olabilir veya olamaz. Önemli olan kimin, nasıl ve neden attığından ziyade şuan bu virüsün nasıl ortadan kaldırılacağı ve kontrol altına alınacağıdır. Sonraki safhada peşi bırakılmadan sorumlular bulunmalı ve gereken ders, ceza verilmelidir.

Amerika, virüsün aşısını buldu ama vermiyor. Böyle bir durum tespit edildiği anda Avrupa ve Çin başta olmak üzere gerekli yaptırımları yapmaz mı sizce? Dahası Amerika, öncelikle bu aşıyı kendi vatandaşlarına uygulamaz m? Ölüleri geri getiremeyeceğine göre, aşıyı şuan bulsa bile satmak ve pazarlamak daha mantıklı olmaz mı? Daha fazla nüfusun yok olmasını veya devlet düzenlerinin tamamen çökmesini mi bekliyor acaba?

Koronavirüs Nasıl Çıktı?

100’den fazla ülkeye yayılan salgının kökeni Koronavirüs ve merkezi Çin’in Vuhan kenti. Dünya genelinde bu salgından ölenlerin sayısı ise 4 bini çoktan geçti. Peki bu virüs ilk nerede, nasıl ortaya çıktı / çıkmış olabilir?

İlk Ne Zaman, Nerede Ortaya Çıktı / Görüldü?

Bugün tüm dünyada “Coronavirus” (Koronavirüs) olarak adlandırılan virüs, “2019-nCoV” olarak bilimde yer etmektedir. 11 Şubatta ise Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu virüse Covid-19 adını verdi. Dünya Sağlık Örgütü’nün Çin’deki hastalardan aldığı örnekleri test etmesi sonucunda “Koronavirüs” olduğu tespit edildi ve Vuhan’daki “Huanan Deniz Ürünleri Pazarı” kaynaklı olduğu tahmin edilmektedir. Resmi kaynaklar bu şekilde ifade etmektedir.

Bahse konu virüse yakalanan kişilerde virüsün 14 günlük kuluçka dönemi bulunuyor. Çinli bilim insanlarına göre bazı kişiler bu süreçte hastalığa tam yakalanmadan da salgını yaymaktadır.

Vuhan’daki Huanan Deniz Ürünleri Pazarındaki birçok deniz canlısında virüs bulunabilir olsa da pazarda tavuk, yarasa, tavşan, yılan gibi çeşitli canlılar da bulunuyor. Bu canlılardan herhangi birinin virüs kaynağı olması büyük bir ihtimal.

*Fransa, Türkiye, Yunanistan gibi birçok ülke vatandaşı, koronavirüsün doğal olmayıp, bir laboratuvarda birileri tarafından geliştirildiğini düşünmektedir.

Virüs Mutasyon Geçirir mi?

Son günlerde virüsün yayılma ve etki oranında ciddi bir hız görüldü. Bu da mutasyon geçirmiş olma durumunu doğrulamaktadır. Ama henüz net ve kesin bilimsel bir bildirim bulunmuyor.

Salgın Nasıl Durdurulabilir?

Şuan virüsün aşısı, ilacı veya gerçek manada tedavisi bulunmuyor. Dünya Sağlık Örgünü’ne göre de 8 – 12 ay sonrasına ancak aşı bulunabilir. Bu da kesin değil ve çalışmalar sürüyor. Bu durumda ise elde tek bir çözüm kalıyor. Oda hasta olan, virüs bulaşan kişileri olabildiğince hızlı tespit edip, karantinaya almak, yayılım hızını ve etki alanını düşürmek, hastaların bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek, ölüm oranlarını en aza indirmektir.

Önleyici veya Giderici Aşının Bulunma İhtimali Var mı?

Bilim camiası var gücüyle aşı bulmak için çalışıyor. Adeta zamanla yarışıyorlar. Sağlık çalışanları ise dayanmak ve toplum sağlığını korumak için gece gündüz durmaksızın çalışmalarını sürdürüyor. Birtakım aşı ve ilaçlar geliştirilmeyi başaran bilim adamları insanlar üzerinde testlerin başarılı olabilmesi için hazırlıklar yapıyor ama yıl sonuna kadar ancak hazır olabileceğini belirtiyor. O döneme kadar ise salgının durdurulacağı, kontrol atına alınacağı veya biteceği meçhul. Ne kadar daha can alacağı, ne kadar geniş kitlelere yayılacağı muamma.

Şimdiden aşının bir an önce bulunmasını ümit, evde kalmanızı tavsiye ediyor, bu süreci kaliteli ve sağlıklı geçirmenizi diliyoruz.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir