Ağlamanın Çözdüğü Sorunlar

Ağlamanın Çözdüğü Sorunlar

Ağlamak denilen olgu, canlılara has duygusal bir tepkimedir. Gerçekten rahatlatıcı etkileri olsa da çoğu kişi, özellikle erkekler pek ağlamayı tercih etmez. Hatta toplumda zayıflık göstergesi olarak görülmektedir.

Zaman içerisinde birtakım duygular yaşar, kimi zaman kişiyi olumsuz etkileyen neticeler ortaya çıkar. Bu hislerin kimi zaman fiziksel olarak yaşandığı anlar vardır. Sevinirken gülmek, üzülünce ağlamak bunlardan birkaçıdır. Fakat sadece üzgün olunduğunda kişi ağlamaz. Aynı zamanda sevinç, korku gibi duygusal olgular da ağlamaya neden olur. Yapılan araştırmalar ağlamanın bir nebze olsun rahatlattığını göstermektedir.

Duygularını dışa vurmayı başaran kişiler kolayca ağlayabilir. Ama toplumun birçok bireyi bunu başaramaz, hatta gülmek ve korkmak gibi duyguları dışa vurabilirken, ağlama duygusunu şiddetle bastırmaktadır. Bir süre bastırılan bu duygu ilerleyen zamanlarda ağlamayı zorlaştırır. Öyle ki, istenilse de ağlamak mümkün olamayabilmektedir. Bu bastırmanın ise çok büyük sorunları davet ettiği unutulmamalıdır.

Amerika’da yapılmış bir araştırma, kadınların ayda ortalama 3,5 defa, erkeklerin ise 1,9 defa göz yaşı döktüğü saptanmıştır. Ayrıca ağlamanın birtakım sağlık sorunlarına da iyi geldiği bilinmektedir.

Ağlamak İhtiyaç mı?

Evet, ihtiyaç! Tıpkı yemek, içmek, uyumak gibi gülmek ve ağlamak da bireysel gereksinimlerdir. Beden kirlendiğinde su ile yıkanması gerekir. Bazı ruhsal sorunlar meydana geldiğinde de ağlamak bu durumu yatıştırmakta ve sağlık sorunlarını gidermektedir.

Ağlamak Ne Tür Sorunlara İyi Gelir?

Stres

Günümüz dünyası kapitalist bir toplum yetiştirmiştir. Acımasız, BEN merkezci, dünyevileşmiş bireylerin hakim olduğu bir dünya düzeni kurulmuştur. Bu yaşam modelinin ise en büyük sorunu kuşkusuz “Stres” ve “Keder” gibi hastalıklardır. Bu zamanlarda stres ile başa çıkmanın bazı taktikleri elbette bulunuyor. Ağlama, stres başta olmak üzere birçok ruhsal sorunun çözümünde büyük etkiye sahiptir. An itibarıyla rahatlama sunduğu gibi, bedenin ve beynin salgıladığı hormonlar sayesinde iyileşmeye yardımcı olmaktadır. Vücudun esneyip, gevşemesini sağlar. Ağlamak sinir sistemini (PNS) etkin hale dönüştürür.

Kan Basıncı

Kan basıncının artması sonucu yüksek tansiyon ve felç başta olmak üzere kap yetmezliği, demans, böbrek yetmezliği gibi saplık sorunları baş gösterebilmektedir. Ağlamak ise kan basıncını düşürür ve kontrol altına alınmasını sağlar.

Not: Yoğun ve aşırı ağlama ritüelleri ise nabzı kötü etkilemektedir. Dengeyi korumak gerekir.

Birikmiş Toksin

Kötü ve dengesiz beslenme, aşırı stres ve kaygı zamanla vücutta toksin birikmesine neden olur. Ağlarken gözden akan gözyaşları ise bu duman ve toz tarzı toksinleri temizler. Ağladığınızda stres ve kaygı kaynaklı toksinler vücuttan atılır.

İyi Ruh Hali

Ağladıkça ruh halinde iyileşme ve rahatlama görülmektedir. Agresif, şiddet yanlısı ruh hallerinden korunmanın en iyi yolu gerektiğinde ağlamaktır.

Ağrı Dindirme

Bazı fiziki ağrılar, istemsiz gözyaşlarının akmasına sebep olabilmektedir. Bu ise bedenin kısmi ağrılardan kurtulması, acının hafifletilmesi için beyin ve bedenin gösterdiği doğal tepkimedir. Ağlarken bedenin oksitosin ve endorfin salgıladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu kimyasallar ise ağrı dindirici, duygusal acıyı hafifletici etkiye sahiptir.

Bol ve her daim değil, yeteri oranda gerektiğinde ağlamanız dileğiyle…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir